Neredeyse herkesin hayatında en az bir kere karşılaştığı aft, ağız içinde oluşan ağrılı yaralardır. Bu ülser lezyonunun toplumda görülme sıklığı ise ortalama %20 olarak bulunur. Dil, damak ve diş etlerinde çıkarak yeme ve konuşma faaliyetlerinde rahatsızlık verir. Bu yazımızda, aft lezyonları nasıl geçer? Aft oluşumu nasıl engellenebilir? Sorularını cevapladık.
Aft veya diğer adı ile aftöz ülser, ağız içinde oluşan ortası beyaz kenarları kırmızı ağrılı yaralara denir. Halk arasında ağız yarası olarak da bilinen aftlar ağız içinde; dil, diş eti, yanak içi ve damak gibi bölgelerde oluşarak kişinin yemek yemesini zorlaştırır. Genellikle düzensiz bir periyotta tekrar eder ve 2-3 hafta içinde kendi kendine yok olarak iyileşir. Sıklıkla tek görülen aftlar bazı durumlarda iki veya 3 tane olmak üzere ağızın farklı bölgelerinde çıkabilir. Aftöz ülsere bazı risk faktörlerinin neden olduğu tahmin edilse de sebebi tam olarak bilinmez. Ağız içi yaraları boyutlarına göre üçe ayrılır:
Minör Aft: En sık görülen ve orta derecede ağrıya neden olan tipidir. Tek veya birden fazla görülebilen bu aftların boyutu 1 cm’den küçüktür. Vakaların %85’inde meydana gelen minör aftöz ülser, mukoza yüzeyinde hiç iz bırakmadan 1-2 hafta içinde iyileşir.
Majör Aft: Genellikle gri ve beyaz renkte olan bu türler boyut olarak 1 cm’den büyüktür. Nadiren oluşurlar ve 2-6 hafta içinde yüzeyde iz bırakarak iyileşirler. Bazı kişilerde boğaz arkasında bulunan orofarenks boşluğunda tıkanma ve yutmada zorlanmaya neden olabilir. Yanı sıra, ateş ve bitkinlik de yapabilir.
Herpetiform Aft: Çok sayıda ve gruplar halinde meydana gelen bu aft türü genellikle 1-2 mm çapındadır. Aynı zamanda bir bu grup zamanla birleşip büyük bir lezyona da dönüşebilirler. Oldukça nadir görülür. 7-20 gün içinde yara izi kalmadan iyileşir.
Ağızda aft oluşmasının kesin nedeni bilinmese de etken olabilecek faktörler şu şekilde sıralanabilir:
Bebeklerde ve çocuklarda aft oluşumu nezle ve grip hastalıklarında, bağışıklık sistemi zayıflıklarında meydana gelebilir. Bebek ve çocuklarda bağışıklık sistemi gelişimini tamamlamadığı için hastalıklarla birlikte ağız yaraları görülmesi yaygındır. Ayrıca emme güçlüğü, emmeye direnme, salya artışı, ateş ve huzursuzluk bebeklerde aft varlığının belirtileri arasında yer alır.
Bebek ve çocuklarda oluşan aftlar ortalama 3 hafta sürebilir. Bu yüzden anne babaların farketmesi geç olabilir. Doktor iyileşmeyi hızlandıran pomad veya antibakteriyel jel reçete edebilir. Eğer durum beslenme yetersizliğinden dolayı oluşmuşsa test yapılarak vitamin ve mineral eksiklikleri saptanır ve gerekli vitamin takviyeleri verilir.
İleri derecedeki ağız ülseri vakalarında ise şişmiş lenf düğümleri, yorgunluk, ateş ve halsizlik oluşabilir.
Ağızda çıkan aft, hiçbir tedavi yöntemi uygulanmasa da genellikle 7-10 gün içinde kendiliğinden geçer. Doktorun oluşturduğu aft tedavisi; iyileşmeyi hızlandırmak, ağrıyı azaltmak ve tekrarlamasını önlemek içindir. Aftın türüne göre antiseptik, anestezik ve antiinflamatuar topikal uygulamalar reçete edilir. Bu tedaviden yanıt alınamazsa tablet veya iğne şeklinde sistemik tedaviler verilebilir. Tedaviye başlandıktan birkaç gün sonra aftta küçülme ve ağrılarda azalma görülür.
İlaç tedavisinin yanı sıra aft doğal tedavi yöntemleri ile de tedavi edilebilir:
Aftöz stomatit de denilen ağız yaralarının oluşması alınacak bazı önlemler ile engellenilebilir:
Bulaşıcı bir hastalık değildir. Nedeni tam olarak bilinmemektedir. Genellikle kendiliğinden iyileşir.